Sinan Hakkında:
Projenin merkezindeki figür Sinan Uygun, 1964 yılında İstanbul'da doğmuştur. İstanbul Saint-Joseph Fransız Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Çapa Diş Hekimliği Fakültesi Mezunudur.
Gezi, avcılık, bilgisayar kodlama, meditasyon, oyun oynama, aktif dinleme gibi aktivitelerden hoşlanan Sinan, 2010 yılında kendi kliniğinde yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması geçirmiştir. Bu kanamanın sonucu olarak ortaya çıkan kısmi felç ve afazi rahatsızlığının 10. yılında, kızı Gökçe Uygun rehberliğinde, içinde yapay zeka teknolojileri ve disiplinler arası sanat faaliyetlerini de barındıran, özelleştirilmiş dil ve konuşma egzersizlerine başlamıştır. Bu metodolojiyle beraber Sinan, ortalama afazi rahatsızlığında ilk yıldan sonra beklenmeyen gelişmeler göstermiştir.
Bu şaşırtıcı gelişmeler ardından Sinan, kendi bireysel gelişiminin ve iyileşme sürecinin başkalarına da ulaşabilecek nörolojik, teknolojik ve dilbilimsel boyutlara odaklanan kapsamlı bir sahneleme ve belgesel film projesi olan ENDOPHASIA'nın ana öznesi, performansçısı haline gelmiştir.
NÖROLOJİ VE EGZERSİZ SÜRECİ:
Dil kullanımı; konuşma, doğru terimleri kullanma, anlama, yazma, okuma ve yüz ifadeleri oluşturma gibi çeşitli eylemleri kapsar. Bunlardan bir ya da daha fazlası beyin hasarı sonucu işlevini yitirirse, afazi adı verilen rahatsızlık meydana gelir. Bu nedenle afazi hastaları, beyindeki hasarın konumuna ve derecesine bağlı olarak dil aracılığıyla kendilerini ifade etme veya anlam oluşturma konusunda zorluk yaşar.
Rahatsızlığının 10. yılında (2020) Sinan, kızı Gökçe ile dil ve konuşma üzerine online çalışmalara başladı. Bu çalışmalar; aynalama ve tekrara dayalı mimik, motor hareketler, yüz ve ağız kaslarını güçlendirme gibi fiziksel egzersizleri ve yine aynalama ve tekrara dayalı kelime-hece üretme, cümleye dönüştürme, cümleyi tamamlama, gruplama ve melodik anlatım gibi sözel egzersizleri kapsıyordu.
Bu çalışmalara zaman içinde Sinan’ın kendi video ve ses kayıtları üzerinden gerçekleşen tekrarlar eklendi. 2020 yılından itibaren sosyal medya kullanımının artmasıyla beraber ciddi bir ilerleme kaydedildi. 2023’te Sinan çeşitli yapay zeka uygulamalarıyla tanıştı. Bu uygulamalarla kurduğu rahat iletişim Gökçe'nin dikkatini çekti. Egzersiz programına dil tabanlı yapay zeka uygulamaları dahil oldu. Ardından bu durum Gökçe'yi Sinan gibi hatalar yapan bir yapay zeka üretimine ve Sinan'ın kendi dijital bir kopyası ile canlı iletişimini kurgulamaya yöneltti.
Sinan’ın yıllar sonra böyle beklenmeyen bir gelişme göstermesi İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Nöroloji Departmanı tarafından da ilgi gördü. Doktorlar tüm süreç boyunca Sinan’ın nörolojik gelişimi ve teknoloji ile iletişiminin sürdürmektedir.
TEKNOLOJİ SÜRECİ:
Sinan’ın egzersiz sürecinin en önemli faktörlerinden biri olan aynalama çalışmalarını hem anlatım hem de uygulama açısından bir üst seviyeye taşımak amacıyla, sahnede Sinan’ın görsel bir kopyası oluşturulacak ve sesi klonlanıp kendisiyle farklı kanallardan iletişim yolları araştırılacak. Performans, insan beynini referans alan bir formda; ses, ışık, görsel ve zamanlama sistemlerinin eş zamanlı kontrol edildiği total bir makine inşası- beynin nasıl işlediği fikri etrafında sergilenecek.
DİL VE SAHNELEME:
ENDOPHASIA canlı performans, Sinan'ın afazi yolculuğu, teknoloji ile etkileşimi üzerine nöroloji, dilbilim, iletişim alanlarını da kapsayan, insan beyninin ve konuşma merkezinin nasıl işlediğine dair canlı bir deneyim sunuyor.
Canlı performans DIAGNOSIS, DIANOIA ve ENDOPHASIA başlıklı üç ana bölümden oluşuyor.
Sinan ile beraber sahnede aktif yer alan Selim (performansçı) arasındaki gerçek zamanlı diyaloglarla başlayan performans, görsel ve işitsel unsurlar kullanılarak, Sinan’ın dijital avatarı ve iletişim kavramını sorgulayan iç konuşmalarıyla devam ediyor.
Beyin kanaması sonrası fonksiyonların yeniden kazanımı, hem beynin anne karnında başlayan gelişiminin dil evresine kadar olan aşamalarını hem de Sinan'ın yaşadığı duruma verdiği tepkilerle duygusal sürecini sahnede soyut evrelerle anlatır; bu anlatım, performansçının bedeni, ekranlardaki görsel tasarım ve quadrophonic ses tasarımı ile desteklenir.
İnsan beyninin işlevselliğini yansıtan çoklu medya kullanımının eş zamanlı sunduğu hareket, zaman ve anlatı odağında şekillenen seyirlik deneyim ile dil, ifade ve performans kavramları tartışmaya açılıyor. Başka türlü bir iletişim biçimi mümkün mü? Söze dönüşmüş herhangi bir şey alıcısına ulaşana kadar ben hangi evrelerden geçiyorum? Kendimi gerçekten olduğu ve istediğim gibi ifade edebiliyor muyum ve bunun tek sebebi bir tür konuşma engeli mi? soruları soruluyor.
İnsan beyninin işlevselliğini yansıtan çoklu medya kullanımının eş zamanlı sunduğu hareket, zaman ve anlatı odağında şekillenen seyirlik deneyim; dil, ifade ve iletişim kavramlarını tartışmaya açıyor.